“ORTADA BİR SEBEP VAR”
Mütalaaya karşı konuşan baba Kenan Usta, “Kızımın telefonu ertesi gün ve kırık bulunuyor. Orada ruhsatsız telsiz yakalandı. Ruhsatsız mermi yakalanıyor, hiçbir işlem yapılmıyor. Kızımı sokağa bıraksaydı. Cinnet geçirip oraya (balkona) gitmeyecekti. Kişi sebep oluşturmuş. Ortada bir sebep var. Kendi niye içmemiş kızımı içirmiş. Barışmak için çağırmış barışmamış.” dedi.
Usta ilesinin avukatı Ezgi Aybüke Dizlek de mütalaayı kabul etmediklerini ifade ederek, şunları anlattı:
“Zaten hürriyetinden yoksun kılma eyleminin ardından bir saat banyoda ağlıyor. Çantasını topluyor. Üzerini giyiniyor. Yola çıkmak için hazırlanıyor. Arkadaşından para istiyor. Balkona çıkıyor. Tekrar içeriye girip tartışıyorlar. Tekrar balkona çıkmak istiyor. Balkon eşiği ile koltuk arasında iki metre mesafe yok.
Psikolojik ruh hali az çok tahmin edilebilir. Bu sizin kız arkadaşınızsa raporlardan daha çok bilgi sahibi olursunuz. Bartu C. bu yeterlilikte bir insan. İfadesine göre kendimi atacağım deyip de arkasından hiçbir gerçeklek payı addedmeden koltukta oturuyor. İhtimal vermemesi vahim bir durum. Ayşe yüzü Bartu C.’ye dönük şekilde çıkıyor. Kendini atlamak isteyen bir insanın yüzü dönük şekilde oraya çıkması mümkün mü?
Komşuların ifadesine göre Ayşecan düştükten 3-5 dakika sonra aşağıya iniyor. Önce üstünü giyiniyor. O kadar soğukkanlı ki telefonları topluyor. Telefonları saklıyor. Karşı komşunun kapısını çalıyor. Sonra aşağıya iniyor. Polisler geliyor. Sonra olay yerinden gitmek istiyor. Mütalaayı kabul etmiyoruz. Tüm bu hususlar bir araya geldiğinde taksirin gerçekleşmemesi mümkün değil. Kastı konuşurken taksirin gerçekleşip gerçekleşmesini konuşuyoruz.”